Aşı Patentleri Kaldırılsın

Covid-19 salgını can almaya devam ediyor. Bugüne kadar 3 milyondan fazla insan öldü. Hastalığa karşı bağışıklık geliştireceği ve salgını durduracağı için aşıya büyük umutlar bağlanmıştı. Nitekim yoğun çalışmalar sonucunda farklı ülkelerde başarılı sonuçlar elde edildi ve aşılama başladı. Ne var ki, sistemin işleyişinden dolayı daha baştan tahmin edildiği üzere henüz yaygın bir aşılama yapılabilmiş değil. Oysa küresel bir salgının durdurulabilmesi için küresel bir aşılama gerekiyor. Şu anda dünya çapında yaklaşık 1,5 milyar doz aşı yapılmış durumda. Bu, her 100 kişiye 20 doz aşı yapıldığı anlamına geliyor. Bu oran, salgının durdurulabilmesi için gerekli olan aşılama oranın çok çok altında. Diğer yandan ülkeler arasında büyük eşitsizlikler söz konusu. Örneğin İngiltere’de 100 kişiye 87 doz aşı yapılmışken, aynı oran Afrika ülkelerinin büyük çoğunluğu için %1 civarında. AB ülkeleri, İngiltere, ABD gibi gelişmiş ülkelerde 100 kişiye düşen doz sayısı 80’in üzerindeyken, dünyanın yoksul ülkelerinde 0,1’e kadar düşüyor aynı sayı.

Salgında bulaş riski daha yüksek olan sektörlerde çalışanların öncelikli olarak aşılanması sendikaların, meslek örgütlerinin ve demokratik kitle örgütlerinin talepleri arasında yer alıyordu. Nitekim sağlık çalışanları öncelikli olarak aşılandılar. Taşımacılık sendikaları da taşımacılık sektöründe çalışan işçilerin aşılanmasına öncelik verilmesini talep ediyorlar. Çünkü, salgını kontrol altına almak için alınan tedbirler ve hastalık endişesi özellikle online alışverişi arttırmış durumda. Bu durum taşımacılık işçilerinin iş yükünü arttırdığı gibi hastalanma ve hastalık bulaştırma riskini de arttırıyor.

Kuşkusuz riskli sektörlerin aşıda öncelikli olmasının bir anlamı vardır. Ancak salgının durdurulabilmesi için bir an önce ayrımsız herkesin aşılanması gerekiyor. Bunun önündeki en büyük engel ise aşı patentleridir. Bu yüzden tüm dünyada aşı patentlerinin kaldırılmasına dönük talepler giderek artıyor. Taşımacılık sektöründeki sendikalar geçtiğimiz günlerde Dünya Ticaret Örgütünde (DTÖ) buna dönük bir karar alınması çağrısı yaptılar.

Ne yazık ki insanlığın çok büyük bir tehditle karşı karşıya olduğu söylenmesine karşın, ilaç tekellerinin kazanacağı paralar herkesin aşılanmasından daha önemli görülüyor. Oysa öncelik sağlık olmalı, tekellerin kârları değil. ITF de bu konudaki faaliyetlerini sürdürüyor. ITF Genel Sekreteri Stephen Cotton şunları söyledi: “Bu acil bir durum. TRIPS (Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Anlaşması) kurulu 8 Haziranda toplanacak. Yani bunların doğru şeyi yapmalarını sağlamak için üç haftamız var. Kurul eğer patentlerin kaldırılması kararını almazsa milyonlarca insan ölecek. Patentlerin kaldırılmasına karşı çıkan ülkelere mesajımız basit: İnsan sağlığı tekellerin kârlarından daha önemlidir. Sadece aşıya, tedaviye ve sağlık ekipmanlarına küresel erişim aslında önlenebilir olan bu ölümleri durdurabilir. Ayrıca cuma günü (bugün) bütün dünya G20 Sağlık Zirvesini takip edecek. Onlar da doğru şeyi yapmalılar. DTÖ’ye verilen aşı patentlerinin kaldırılması önergesini desteklemeliler. Bunun dışında herhangi bir teklif çok sayıda insanın öldüğü bir zamanda süreci sadece yavaşlatacaktır. Bütün G20 ülkeleri teklifi desteklemeli. Biz ITF olarak bunun için tüm dünyada mücadele edeceğiz.”