Bora Ekşi, Seni Unutmayacağız!
Bora Ekşi kardeşimizi elim bir cinayete kurban verdik.
Öncelikle ailesine, sevenlerine ve tüm denizcilik camiasına başsağlığı ve sabır diliyoruz. Hepimiz onu kaybetmiş olmanın derin üzüntüsü içindeyiz, acılı ve öfkeliyiz.
Bora’yı vahşice katlederek bizden koparan caninin gereken en ağır cezayı alması için elimizden geleni yapmalıyız, yapacağız. Bora’nın ailesi hepimizin ailesidir, onlara sahip çıkmak hepimizin boynunun borcudur. Acılı eşini, çocuklarını ve ailesini bir nebze dahi olsa teselli edecek olan belki de yegâne şey; Bora kardeşimizin camiada bu kadar çok sevilmesi ve hiç değilse eşinin, çocuklarının, ailesinin sahipsiz kalmayacak oluşudur. Bora Ekşi hepimizin yüreğinde yaşayacak, hatırası hiç solmayacak, onu hep iyilik timsali bakışlarıyla, sımsıcak gülüşüyle, yardımseverliğiyle, haksızlığa boyun eğmeyen ve gerektiğinde kavgasını veren kişiliğiyle hatırlayacağız. Bora Ekşi, seni unutmayacak, unutturmayacağız!
Denizcilik camiası olarak hepimiz biliyoruz ki; Bora kardeşimizin başına gelen bu kahredici olay, Türk denizcilik sisteminin ne denli ağır sorunlarla yüklü olduğunu ve sürdürülemez hale geldiğini bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Denizciliğin zor bir meslek olduğu ve ciddi riskler barındırdığı, kuşkusuz hepimizin bildiği gerçeklerdendir. Ancak hiç kimse, ekmeğini denizden kazanan on binlerce deniz emekçisinden biri olan Bora kardeşimizin, hayatını, çalıştığı gemide böylesine kabul edilemez biçimde kaybetmesinin bu mesleğin fıtratında yer aldığını düşünemez ve söyleyemez. Diyebiliriz ki Bora Ekşi, Türk denizcilik sisteminin kurbanı olmuştur.
Gelinen nokta itibarıyla ne gemiadamları ne de deniz işverenleri denizcilik sisteminin halinden ve gidişatından memnundur. Gemilerde çalışan deniz emekçileri çalışma koşullarından da, denizcilik mevzuatından da, zaten eksikli olan yasal mevzuatın gereğince uygulanmamasından da, denizcilik şirketlerinin çalışanlara bakış açısından da memnun değillerdir. Gittikçe daha az sayıda personele daha fazla iş yükü bindirilmekte, gemiler eksik ve kifayetsiz personelle donatılmakta, üstelik pek çok örnekte gemiadamları ücretlerini dahi alamamakta, gemiadamlarının sosyal hakları gerilemekte, denizcilik mesleğinin toplum nezdindeki yeri değer kaybetmekte; sonuç olarak da gemiler, giderek artan bir oranda eğitimsiz, kifayetsiz, denizciliğin asgari gereklerinden dahi nasibini almamış, denizcilik örf ve adetlerinden bihaber, sırf birilerinin yakını olduğu için gemilerde iş bulabilen unsurların doldurulduğu yerler haline gelmektedir.
Öte yandan deniz işverenleri olarak armatörler ve denizcilik işletmeleri de durumdan memnun değillerdir. Deniz işverenleri de gerekli yeterliliğe sahip gemiadamı bulmakta zorlanmakta, bu sebeple gemilerde, taşınan yüklerde ciddi manada zarar ve ziyan meydana gelmekte, işverenler hem para hem de itibar kaybetmektedir. Gemilerde çalışan personelden kaynaklı sıkıntılar, hemen her denizcilik şirketinin gündeminde yer alan başlıca sorunlar haline gelmiştir.
İşte Bora Ekşi kardeşimiz, artık değişmesi gereken bu denizcilik sisteminin kurbanıdır. Denizcilik camiası olarak, deniz emekçileri ve deniz işverenleri olarak hepimizin önünde iki seçenek vardır. Ya şapkamızı önümüze koyup düşüneceğiz ve denizcilik sisteminin sorunlarını akıl ve mantık çerçevesinde hareket ederek, birbirimizi dinleyerek ve anlayarak, elbirliğiyle çözeceğiz ya da hep beraber giderek sürdürülemez hale gelen bu sistemin çöküşünü izleyeceğiz, Bora Ekşi gibi daha nice kardeşimiz hayatını pisi pisine kaybedecek, canlar yanacak, acılarımız çoğalacaktır. Tercih bizimdir.
DAD-DER ailesi olarak bizler, bu uğurda elimizden geleni yapmaya, sürece katkı sunacak her türlü çabayı vermeye ve desteği sunmaya hazırız. Yeter ki Bora kardeşimizin ölümünden gerekli dersler çıkartılsın, yeter ki başka denizci kardeşlerimiz yanmasın, aileler acılara boğulmasın