İsveç Liman İşçileri Sendikal Haklara Yönelik Saldırıya Karşı Mücadele Ediyor
İsveç Liman İşçileri Sendikası (Hamnarbetarförbundet), Şubat 2025’te aldığı bir kararla, İsrail’e gönderilen askeri ekipmanların sevkiyatını durdurmak için limanlarda blokaj başlatmıştı. Bu kararın ardından, sendika başkan yardımcısı Erik Helgeson Danimarka merkezli DFDS tarafından “ulusal güvenliği tehdit ettiği” gerekçesiyle işten atıldı.
Süreç boyunca Helgeson kamuoyu önünde şirketin itibarsızlaştırma saldırısına maruz kaldı. İşveren hem polise şikâyette bulundu hem de basın üzerinden Helgeson’un ulusal güvenliği tehdit ettiği izlenimi yaratmaya çalıştı. Ancak İsveç İş Mahkemesi, sendikanın uyguladığı blokajın oy birliğiyle yasal olduğuna karar verdi ve tüm suçlamalar yetkili makamlarca düşürüldü. Buna rağmen şirket Helgeson’u işten çıkarma niyetinde ısrar etti ve yazılı gerekçe sunmadan süreci devam ettirdi.
Sendika, Helgeson’un işten çıkarılmasının tamamen siyasi olduğunu, gerekçelerin temelsiz iddialara dayandığını ve esas hedefin sendikanın mücadeleci çizgisini kırmak olduğunu belirtiyor. Sendika, bu adımı sadece bir bireyin işten çıkarılması değil, doğrudan sendikal haklara yönelik sistematik bir saldırı olarak tanımlıyor.
Helgeson’un işten çıkarılmasının ardından sendika, şirkete karşı hukuki mücadele başlattı. Ancak şirketin büyük mali gücü, para cezalarının caydırıcılığını sınırlıyor. Bu nedenle sendika, toplu iş sözleşmesinde yapısal değişiklikler talep ediyor. Bunlar arasında, haksız işten çıkarmalarda şirketin yıllık cirosunun %1’i kadar tazminat ödemesi, geçici işçi kullanımının sınırlandırılması ve sendikal faaliyetleri engelleyen girişimlere karşı daha yüksek yaptırımlar yer alıyor.
Taleplerini kabul ettirmek ve şirketin saldırılarını püskürtmek için grevlerine devam eden işçiler, 21 Mayıs’ta bir kez daha İsveç genelindeki limanlarda iş bıraktı. Grev kararına üyelerin %89’u destek verdi. İşverenler ise ciddi müzakerelerden kaçınarak lokavt ve grev kırıcı yöntemlere yöneldi. Ancak bu baskılar, işçilerin kararlılığını daha da pekiştirdi. Uluslararası dayanışmanın da anlamlı örneklerinin yaşandığı mücadelede Belçikalı liman işçileri, grev kırıcılar tarafından yüklenen bir gemiyi boşaltmayı reddederek İsveçli işçilere destek verdi.
Bu saldırı, iş hukukundan kaynaklanan bir anlaşmazlık değil, doğrudan demokratik ve sendikal haklara yönelik bir saldırıdır. Sendikal haklara yapılan bu saldırılara karşı mücadeleyi büyüten, emperyalist savaşa karşı Filistinli emekçi halkının yanında durmayı seçen ve kararlı bir duruş sergileyen liman işçilerinin haklı mücadelesini destekliyor ve dayanışma içinde olduğumuzu ifade ediyoruz.