Batan Gemiler için Günah Keçisi Aranmasın
15 Şubat’ta Marmara Adası Badalan Limanından mermer tozu yükleyip Gemlik Limanına varış için 20.30’da sefere çıkan “Batuhan A” gemisi 16 Şubat günü sabah saatlerinde İmralı Adası’nın güneybatısında 6 kişilik mürettebatıyla birlikte battı. Arama-kurtarma çalışmaları devam etmekle birlikte umutlar giderek tükeniyor maalesef. Nitekim açıklanan son bilgiye göre, ne yazık ki, gemide aşçı olarak görev yapan Zeynep Kılınç’ın cansız bedenine ulaşıldı.
Geminin neden battığıyla ilgili henüz bir açıklama yapılmadı fakat gemi batmadan hemen önce çekilen videoda gördüklerimizden, geminin yaşından(53) ve kondisyonundan anlaşılacağı üzere batma sebebi tahmin edilebilir. Yaşanan olay özelinde teknik anlamda batma sebebinin tespit edilmesi elbette önemsiz değildir. Fakat bu kapsamda açıklanan sebepler gerçekte sadece kök nedenin sonuçlarıdır. Kök nedenlere odaklanmadan çözüm arayışının sorunları çözebildiği görülmemiştir. Tersine sorunun çözümünden uzaklaştırır çoğunlukla.
Meslekten bir arkadaşımızın kendi bireysel deneyiminden yola çıkarak söyledikleri durumu yeterince iyi anlattığı için buraya aynen aktarıyoruz:
Onlarca batan gemi haberi okudum hayatım boyunca. Hiçbir zaman tek bir ihmal olmaz, art arda gelen ihmaller zinciri kazaya sebep olur. İşi bilen herkes, kaza durumu oluşana kadarki süreçte, yapılan her yanlışı, teknik sorunu ve ihmali adı gibi bilir aslında. Kaza olduktan sonra, ortada bir kakafoni döner, herkes suçu başkasının yetki alanında arar ve tıpkı kaza öncesinde olduğu gibi, kolektif suç, konuyu en acısız şekilde kapatmak üzere bir kişi ya da teknik gerekçeye ihale edilir. Ölen de öldüğüyle kalır…
Elbette kişilerin ihmali de vardır, koşullar da kazaya yol açar, ekonomik gerekçeler teknik sorunların çözülmesini karmaşık hale getirir ve tamamı üst üste gelir; ancak en başında bu koşulların tümü, alınan tüm riskler, bilinir… Sektörde evrensel ölçekte, yerel yönetimlere kılavuzluk edecek radikal değişiklikler olmadan, günah keçisi bulmaya dayalı kaza analizleri sadece, herkesin bildiği yalanları örtmeye yarar.”
Bu tür gemiler ilk defa batmıyor! Gerek Karadeniz’de gerekse de Marmara Denizi’nde yıllardır gemiler neredeyse benzer şekillerde batıyor. Yaşanan olaylar sonucunda da onlarca meslektaşımız canından oluyor. Her defasında belirtiyoruz, yine belirtelim. Bu kazaların yaşanma sebebi denizlerimizde denetimlerin olmaması, uluslararası standartlara uyulmaması, yaşlı gemilerin denize çıkmasına, ticaret yapmasına izin verilmesidir. Ne yazık ki, denetimler hakkıyla yapılmadığı, belli bir standart getirilmediği ve bunlar sıkı bir şekilde uygulanmadığı sürece daha fazla gemi batmaya ve denizciler ölmeye devam edecek. Bu ölümlerin olmaması için denizcilik alanında örgütlü tüm sendikaların, meslek odalarının ve derneklerin, ezcümle hepimizin üzerimize düşeni yapması gerekiyor.