MV Happy Gemisi Personeline Yardım
17 Ocak 2022 tarihinde geminin 2. Kaptanı benimle irtibat kurdu ve yardım destek talebinde bulundu. Gemide 6 Türk 3 Gürcü ve 1 Iraklı personel olduğunu, aylardır maaşlarının ödenmediğini ama en büyük sorunlarının kumanyalarının tükenmiş olduğunu bildirdi.
Hikâye kısaca şöyle: 4 ay kadar önce Kıbrıslı bir armatör gemiyi aldı; Türk bir işletmeci de gemiyi işletmeye talip oldu. Personel gemiyi getirmek üzere Fas’ın Casablanka şehrine gitti. İşletmeci 2,5 ay boyunca gemiye yük bulmaya çalıştı ve demirde bekletti. Ne var ki bu süre zarfında kumanya ve su tükendi. Maaşları da ödenmeyen personel kötü yaşam koşulları sebebiyle otoritelere başvuruda bulundu fakat yardım alamadı. Geminin tüm sertifikalarının tarihleri bitmek üzere olduğundan şirket Türkiye’ye gelmeleri talimatı verdi. Gemi seyirdeyken işletme firması Cezayir’den Türkiye’ye bir yük bulduğunu belirterek Alger Limanına girmeleri talimatı verdi. Gemi burada da 1 aydan fazla demirde kaldı ve zaten yetersiz olan kumanya ve su yine tükendi. Ama en önemlisi yakıt da tükenmeye başlamıştı.
Gemi kaptanı, şirketle iletişimi kopunca geminin orada terk edilme ile yüz yüze kalacağını anladı ve inisiyatif kullanarak gemiyi Türkiye’nin İzmir limanına getirmeye karar verdi. Benimle iletişime geçtiklerinde konuyu tartıştık ve ben İstanbul’a gelmelerini tavsiye ettim. Ancak Kaptan, geminin tüm sertifikalarının geçerlilik sürelerinin bittiğini özellikle de P&I sigortasının olmadığını ve bu durumda geminin Çanakkale boğazından geçme izni alamayacağını bildirdi. İzmir’in Çeşme limanına geleceklerini söyledi.
Gemi Çeşme demir bölgesine ulaştı ve 20 Ocakta iş arkadaşım ve avukatlarımız ile 550 km’lik Çeşme yolculuğuna çıkarak gemiyi karşıladık. DADDER olarak her türlü yardım konusunda hazırlıklıydık. Liman başkanlığı geminin terk edilme ihtimali görünce hiçbir resmi işlem yapmamaya karar vermişti. Gemiden kurtulmak amacıyla da Sağlık Sıhhiye Otoritelerini kullanarak, geminin kalkış limanının belli olmaması gerekçesiyle gemiye kimsenin temas etmemesi emrini verdi. Sahil Güvenlik de gemi çevresinde güvenlik önlemleri almıştı.
Limana varır varmaz liman başkanlığında uzun süren bir toplantı yaptık ve sonunda gemiye en azından yiyecek içecek yardımı yapmamıza izin verildi. Konuyu Sağlık Sıhhiye ve gümrük müdürlükleriyle de görüştük ve onların da sözlü izinleri alındı. Ancak Sahil Güvenlik gemiye kimsenin çıkmasına izin veremeyeceğini, sadece gerekli yardım malzemelerinin bir acente vasıtasıyla götürülebileceğine göz yumacaklarını bildirdi. Tüm bunların nedeni geminin transitte olması ve resmi olarak Türkiye’de bulunmaması idi. Tüm sözlü izinleri aldıktan sonra bir acente bulundu ve yaklaşık 25 ton su ve 2000 USD’lik acil kumanya temin edilerek, sahil güvenliğin nezaretinde gemiye verildi. Yardım ulaşmasına rağmen, bir kısım personel her ne olursa olsun gemiden ayrılmaya kararlı olduklarını bildirerek gemiden inebilmek için bot ayarlamamızı talep ettiler. Ancak gemi transitte olduğundan bu mümkün değildi. Personel gemiyi terk etmek için kendi imkânlarını kullanmaya karar verdiyseler de, geminin can kurtarma botunun motorunun çalışmaması ve hava şartlarının da kürek çekerek karaya varmalarına uygun olmaması nedeniyle başarılı olamadılar.
Bir süre sonra İşletmenin, gemilerinin kaçırıldığı şikâyeti ile savcılığa başvurduğunu ve gemiadamlarının tutuklanması istemiyle dava açmaya çalıştıklarının öğrendik. Sonunda İşletme Firması ile irtibat kurmayı başardık ve uzun pazarlıklardan sonra personelin bir kısım maaşının yatırılması karşılığında gemiyi İstanbul Tuzla Limanına götürecekleri konusunda anlaşmaya vardık. Kalan maaşlarının da varışta elden ödeneceği garantisini de verdiler. Savcılığa yaptıkları suç duyurusunu da geri çektiler. Acente ve işletme en azından geminin P&I sigortasını güncellediler ve gemi Çanakkale’ye hareket etti. Ancak yolda fırtına sebebi ile Bozcaada demir bölgesinde beklemek zorunda kalındı. Sonunda 26 Ocakta Tuzla Demir bölgesine vardılar. Aynı gün, işletme temsilcisi, armatör yetkilisi ve yeni atanan Ukraynalı bir Kaptan ile gemiye ulaştık ve geri kalan 40.000 USD tutarındaki maaş hak edişlerini elden personele ödenmesini sağladık. 3 Gürcü gemiadamı çalışmaya devam etmek istediklerini bildirirken tüm Türk personel gemiden ayrıldı.
Muzaffer Civelek
ITF Enspektörü