ITF Denizcilerin Gemiden Ayrılmalarına Yardımcı Oldu

Eylül ayının başlarında, İtalya’nın Trieste limanında bulunan, Belize bandıralı, Ali B adlı köhne bir kosterde çalıştığını söyleyen Mısırlı bir makinistten bir WhatsApp mesajı aldık.

Gemi bir ITF toplu iş sözleşmesi kapsamında yer almıyordu ve ücretler Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) belirlemiş olduğu asgari seviyelerdeydi. Mısırlı makinist, bir zabit olarak STCW sertifikasına sahip olmasına rağmen, günde 14 saat süreyle yağcı olarak çalışmak zorunda bırakılmıştı. İş sözleşmesinin bitim tarihi her hafta değiştiriliyordu, yiyecek miktarı azdı ve düşük emniyet standartlarına sahip olan gemi kötü durumdaydı.

Gemi, liman devleti kontrolü (PSC) tarafından, çok sayıda Denizcilik Çalışma Sözleşmesi bağlantılı ve diğer türden eksiklik nedeniyle tutuklanmıştı. Yerel gemi acentesi gerekli evrakı henüz hazırlamamış olduğundan, bu denizcinin Trieste’den ülkesine geri gönderilmesini sağlayamadık. Geminin kaptanından Mısırlı denizcinin bir sonraki limanda – Tunus’un Zarzis limanında – gemiden ayrılmasının sağlanacağına dair yazılı bir beyan aldım, ancak gemi yöneticisinden bir cevap alamadım. Bütün bunlar olurken, 3’üncü makinist de gemiden ayrılmayı talep etti.

Gemi yola çıkınca, ITF’in Arap Dünyası ağının koordinatörü ile temasa geçtik. O da gemi yöneticisine bir e-posta gönderdi ve ITF’in Tunus’taki irtibat sorumlularından denizcilere yardım sağlamalarını ve PSC ile temasa geçmelerini istedi. Ancak gemi birkaç gün süreyle gözden kaybolduktan sonra, Tunus’a gitmek yerine, rotasını, gemiden ayrılmak için tehlikeli bir yer olan Libya’ya çevirdi. Denizcilerden ve gemi yöneticisinden hiçbir haber alamıyor olmak bizi çok endişelendirmişti.

Geminin yerini günler sonra Romanya’nın Köstence şehrinde bir tersaneye yaklaştığı sırada, kendi otomatik kimlik tanımlama sistemi üzerinden tespit ettik. Durumu oradaki yerel ITF müfettişine bildirdik ve gemi yöneticilerini, denizcilerin gemide zorla alıkonuldukları konusunda polise bilgi vereceğimizi söyleyerek uyardık. Aniden, uçak biletlerinin ve iki denizcinin ücretlerinin kendilerine eksiksiz olarak ödendiğine dair imzalı beyanlarının kopyaları tarafımıza gönderildi.

Birkaç saat sonra elimize, Bükreş havalimanında ülkelerine uçmayı bekleyen iki adamın gülümserken çektirdikleri bir fotoğraf geçti. Fotoğrafın altına, ‘Tanrı ITF’i korusun,’ yazmışlardı.

(ITF 2019 bülteninden alınmıştır.)