Örnek Olaylar: LPG/C Emerald Star Gemisi

ITF Türkiye Müfettişi Muzaffer Civelek, İtalyan Pinatura firmasına ait Marshall Adaları bayraklı LPG/C Emerald Star gemisi davasında günbegün yaşanan gelişmeleri, yapılan müzakereleri anlatıyor.

 

19.09.2010: İstanbul Zeytinburnu demir mevkiinde bulunan LPG/C Emerald Star gemi personeli derneğimizi arayarak iletişim kurdu. Geminin Hint, Ukrayna ve Litvanya uyruklu personeli, gemide 20 mürettebat üyesi bulunduğunu, 3 ila 5 aylık ödenmemiş maaş sorunu olduğunu beyanen yardım talebinde bulundu. Daha sonra kaptan ile irtibat kuruldu, uzun süredir maaş alamayan ve bu sebeple çeşitli bunalımlar yaşayan mürettebatın sıkıntıları tartışıldı. Kaptan, yaşanan sıkıntılara örnek olarak, aşçının kendini denize atarak intihar etmek istediğini söyledi. Tüm personele, böylesi zor koşullarda birlik olunması gerektiğini, sürecin zor bir süreç olduğunu ve ancak kararlı olmaları halinde başarı elde edebileceklerini, bu süreçte bizlere güvenmeleri gerektiğini ifade ettim. Ardından kısaca neler yapmaları gerektiğini açıkladım ve ilk olarak derhal çalışmayı durdurup benim haberim ve onayım olmadan gemiye hiç kimsenin alınmamasını tavsiye ettim. Personel kabul ederek çalışmayı durdurdu. Bu aşamadan sonra haklarını elde etmek için gemi personeli ile birlikte çalışmaya başladık.

Emerald 3

20.09.2010: Şirkete ilk uyarı mektubunu gönderdim. Derhal sorunların çözülmesi için harekete geçmelerini istedim. Aynı gün ITF Italya’dan Giovanni Olivieri bir email ile, şirket ile toplantı yapılarak sorunların çözüme ulaştırılacağını belirtti.

 

24.09 2010: Şirket, başta aşçının olmak üzere tüm personelin maaşlarının ödendiğini gösteren banka dekontlarını tarafıma iletti.

 

27.09.2010: Gönderilen banka dokümanlarının sahte olduğu ve gerçekte tek kuruşun ödenmediği ortaya çıktı.

 

28.09.2010: Gemiyi ziyaret ettim ve tüm personel ile ayrıntılı olarak tüm olası hareket biçimlerini izah ettim, beraberce tartıştık. Personel, on gün çalışmama eylemine devam etme, ancak 10 gün sonra bir gelişme olmadığı takdirde derhal yasal süreci başlatarak evlerine dönme planında mutabık kaldı. Aynı gün firma bir mail mesajı ile en kısa zamanda ilk ödemeyi yapacaklarını bildirdi. Bu plan dâhilinde, ilk kısım ödeme için 28 Eylül tarihini, kalan tüm alacaklar içinse 8 Ekim tarihini işaret ettiler.

 

01.10.2010: Gemiyi tekrar ziyaret ederek personele firmanın gemiyi İtalya’ya getirmelerini istediğini bildirdim. Tartışmalarımız neticesinde, tüm alacaklarının ödenmesi karşılığında gemiyi İtalya’ya götürebileceklerini ancak tüm alacakların en geç 11 Ekim’e kadar eksiksiz ödenmesi gerektiğini kararlaştırdık. Bu kararımızı aynı gün şirkete ilettim. Şirket cevaben, şimdilik geminin İstanbul’da kalması gerekeceğini ve tarihleri geçmiş olan sertifikalar için sörveyler yapılacağını bildirdi. Ben de gemi personelinin tüm maaşlarını alana dek gemide hiçbir sörvey ve benzeri işe izin vermeyeceklerini belirttim.

 

06.10.2010: Şirkete mail yolu ile, sorunun çözümüne yönelik geçerli hiçbir gelişme göstermedikleri için geminin terk edilmiş durumda olduğunu tüm ilgili üçüncü taraflara rapor edeceğimizi bildirdim. Aynı gün şirket, gemiadamları ile mutabık kalınan “güzel bir anlaşmaya” varıldığını ve buna gerek kalmadığını belirten bir cevap verdi. Anlaşmanın, yedi personelin gemide kalması, geri kalanının yurtlarına gönderilmesi şeklinde olduğunu söylediler. Fakat personelle yaptığım görüşmede şirketin sadece birer aylık maaşlarını vererek kendilerinden kurtulmaya çalıştığını ve böyle bir planı hiç kimsenin kabul etmediğini öğrendim.

 

11.10.2010: Firmaya bu günden itibaren yasal süreci başlatmak zorunda olduğumuzu bildirdim. Şirket ise ITF İtalya ile yapılacak ertesi günkü toplantıdan sonra ödemelerin başlayacağını bildiren bir cevap verdi.

 

12.10.2010: Gemiyi ziyaret ettim ve personelin oldukça gergin olduğunu ve dirençlerinin giderek azaldığını gözlemledim. Benden artık beklemeye tahammüllerinin kalmadığını ve yasal süreci başlatmamı istediler. Aynı gün gemiyi avukatlar ile ziyaret ettik. Avukatlar gereken yasal süreç ile ilgili açıklamaları yaptılar. Personel tüm şartları kabul etti ve hukuki dokümanlar toplanmaya başlandı.

 

15.10.2010: Gemiyi tekrar avukatlarla ziyaret ederek noter işlemlerini tamamladık. Aynı gün şirkete dava dosyasının tamamlanmasına müteakip 20.10.2010 tarihinde davanın açılacağını ve haciz sürecinin başlayacağını bildirdim. Gemide su tükenmek üzereydi ve dizel bittiği için ana makine devreye alınarak fuel oil kullanımına geçilmişti. Bu işlem, demir mevkiinde oldukça riskli bir operasyondu.

 

19.10.2010: ITF Italya, sorunun çözümüne ulaşmak için görüşmelerin devam ettiğini ve detaylı bilginin yarın ortaya çıkacağını bildiren bir mesaj daha gönderdi. Şirket de, benzer bir mesaj ile ödeme planının yakında gönderileceğini bildirdi. Personelin uzun zamandır bir gelişme olmaması ve geçmişte yaşanan, sahte banka dekontları düzenlemek gibi kendilerini oyalamaya dönük olduğunu düşündükleri vakalar yüzünden, hiçbir öneri ve ödeme planını kabul etmediklerini, derhal yasal süreci takip etmeye kararlı olduklarını bildirdim.

 

21.10.2010: Bayrak devleti, Denizcilik Müsteşarlığı, Liman Başkanlığı ve ilgili diğer tüm üçüncü taraflara, geminin bugünden itibaren şirket tarafından terk edildiği resmi olarak iletildi. Kaptan nezaretinde Liman Başkanlığı ziyaret edilerek gereken resmi belgeler teslim edildi.

 

22.10.2010: İtalyan sendikası Federazione Italiana Lavoratori (FIT) anlaşmanın kısa süre içerisinde sağlanacağı yönünde beklentilerini dile getirdi. Tekliflerin personelce tartışıldığını, bizlerin ve personelin bütün anlaşma ve olumlu yaklaşım çabalarımıza rağmen karşı tarafın çözüme yönelik herhangi bir girişim kaydetmediğini açıkladım. Ayrıca gemide bundan böyle yaşam şartlarının da çok kötüleşmesi yüzünden personelin haklarından feragat etmeme yönündeki kararlı tutumlarını, bununla birlikte morallerinin düşük, sinirlerinse oldukça gergin olduğunu ve tek isteklerinin hakları olan maaşları alarak derhal evlerine dönmek olduğunu açıkladım.

Emerald 2

25.10.2010: İtalya sendikası FIT, konunun geniş olduğunu, toplamda altı geminin meseleye dâhil olup, bu gemilerden ödeme alamadan ayrılmış personelin haklarının da söz konusu olduğunu, sorunun bir bütün içinde çözülmeye çalışıldığını bildirdi. Son planın, 200 Euro harçlık dağıtılması; zor durumdaki personelin evlerine gönderilmesi; ardından ilk ödemenin 2011 Ocak ayında başlayarak her ay birer maaş ödenerek tüm borçların temizlenmesi olduğunu açıkladılar. Gemiyi tekrar ziyaret ettiğimde personel bu teklife cevaben, 200 Euro harçlık verilmesi ve birer aylık maaşlarının yatırılması ardından evlerine gitmeyi kabul edeceklerini ancak yasal sürecin İstanbul’da devam etmesinin böylelikle kalan alacaklarının burada garanti altına alınmasının tek şartları olduğunu bildirdiler.

 

01.11.2010: Şirkete hâlâ herhangi bir gelişme ile karşılaşmadığımızı ve son sağladığımız suyunda tükenmekte olduğunu; yakıtın ise en fazla bir hafta daha idare edebileceğini bildirdim.

 

04.11.2010: D&B Nor bankası yetkilileri bizim ile irtibat kurarak var olan sorunu kendilerinin çözeceğini bildirdiler. Gemi personeli çalışmayı bıraktığı için, bizim nezaretimizde gemiyi ertesi gün ziyaret etmek istediklerini bildirdiler. Gemiye yeni personel getirmeye çalışmadıkları sürece ve sadece banka yetkilileri olmak kaydı ile gemiye çıkabileceğimizi söyledim.

 

05.11.2010: Banka temsilcileri ile gemiyi ziyaret ettik ve yetkililer kendi planlarını açıkladılar. Personel, tüm hak edişlerinin ödenmesi durumunda gemiyi selametle tamir bölgesine götürülebileceklerini bildirdiler.

 

15.11.2010: Uzun görüşmeler ve pazarlıklar sonunda ve sunulan karşılıklı bir sürü ödeme planlarının ardından gemiyi banka yetkilileri ile ziyaret ettik. Tüm gemi personelinin onayıyla sağlanan anlaşmaya göre, personele 22.11.2010 tarihine kadar olan tüm birikmiş alacakları karşılığında 248.522 Amerikan Doları nakit olarak ödendi. Ayrıca acentenin birikmiş alacakları da ödendi. Uzun bayram tatili esnasında geminin tamir edilmek için Tuzla Tersanelerine götürülmesinde gemi personelinin yardımcı olacağı taahhüdü verildi.

 

22.11.2010: Tüm personel yurtlarına iade edildi. Sadece gemi kaptanı ertesi gün yapılacak olan son resmi işlemler için bir gün daha kalmayı kabul etti.

 

23.11.2010: Son olarak gemi kaptanı da yurduna iade edildi.