“Deniz Çalışanlarının Zihin Sağlığı ve Esenliği” Semineri Sonuç Bildirgesi

Mental-1

6 Mart 2025 tarihinde, İTÜ Denizcilik Fakültesi’nde DAD-DER (Deniz Çalışanları Dayanışma Derneği), ITF (International Transport Workers’ Federation) ve TÜRDEF (Türkiye Denizcilik Federasyonu) işbirliğiyle gerçekleştirilen “Deniz Çalışanlarının Zihin Sağlığı ve Esenliği” semineri, sektördeki önemli bir konuyu ele almak adına düzenlenmiştir. Moderatörlüğünü Erdal Hascan’ın (DAD-DER) üstlendiği etkinlikte; ITF temsilcileri Dr. Asif Altaf ve Steve Trowsdale, İTÜ Denizcilik Fakültesinden Prof. Dr. Leyla Tavacıoğlu ve Dr. Öğr. Üyesi Esma Uflaz, Kocaeli Üniversitesinden Dr. Ozan Hikmet Arıcan ve Delmar Akademi’den Kpt. Mehmet Arda Tuncali gibi alanında uzman isimler görüşlerini paylaşmıştır.

Seminerde, denizcilerin zihin sağlığını doğrudan etkileyen faktörler detaylı bir şekilde ele alınmış, çalışma ve yaşam koşullarının deniz çalışanları üzerindeki psikolojik etkileri tartışılmıştır. Özellikle, artan iş yükü, makineleşme, dijitalleşme ve uzun deniz seferlerinin denizciler üzerindeki baskıyı artırdığı vurgulanmıştır. Zihin sağlığının fiziksel sağlıkla doğrudan bağlantılı olduğu ve çalışma koşullarının iyileştirilmediği sürece stres faktörlerinin azalmasının mümkün olmayacağı sonucuna varılmıştır. Bu bağlamda, gemide yaşanan yıldırma (mobbing) vakaları, sosyal izolasyon ve psikolojik destek eksikliği gibi konular da gündeme getirilmiş, bu sorunların çözümü için somut adımlar atılması gerektiği vurgulanmıştır.

Son yapılan araştırmaların da ortaya koyduğu üzere, denizcilerin zihinsel sağlık sorunları yalnızca bireysel esenliklerini değil, aynı zamanda gemi operasyonlarının güvenliğini ve sektörün genel verimliliğini de etkilemektedir. ITF ve Yale Üniversitesi tarafından yürütülen geniş kapsamlı bir çalışmaya göre (Seafarer Mental Health Study, Ekim 2019), denizciler arasındaki depresyon ve anksiyete oranları, diğer çalışma gruplarına kıyasla oldukça yüksektir. Çalışmaya katılan denizcilerin %25’inin depresyon, %17’sinin anksiyete belirtileri gösterdiği ve %20’sinin intihar düşüncelerine sahip olduğu belirlenmiştir. Bu bulgular, deniz çalışanlarının zihinsel sağlıklarının desteklenmesi için daha etkin politikaların geliştirilmesi gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır.

Çalışmada ayrıca, denizciler arasında psikolojik sağlık sorunlarının en önemli belirleyicilerinin iş tatminsizliği, şirket kültürünün ilgisizliği, çalışma ortamındaki şiddet ve tehdit unsurları olduğu tespit edilmiştir. Özellikle iş yerinde baskı, şiddet ve tehdit unsurlarına maruz kalan denizcilerde depresyon ve anksiyete oranlarının önemli ölçüde arttığı görülmüştür. Ayrıca uzun süreli kontratların, uyku problemlerinin, sosyal izolasyonun ve aileden uzak kalmanın da bu sorunları şiddetlendirdiği belirtilmiştir. Bu bağlamda, gemide çalışma ortamlarının ve personel yönetiminin, denizcilerin psikolojik sağlığını ve direncini destekleyecek şekilde yeniden yapılandırılması gerekmektedir.

Seminer boyunca yapılan tartışmalarda, denizcilerin ruh sağlığının yalnızca bireysel bir mesele olmadığı, denizcilik şirketlerinin, akademik kurumların ve sivil toplum kuruluşlarının ortak çalışmalar yürütmesi gerektiği ve bu işbirliğinin sektörde köklü değişimler yaratabileceği vurgulanmıştır. Ayrıca, deniz çalışanlarının haklarını koruyabilmesi ve geliştirebilmesi için ITF, DAD-DER ve TÜRDEF gibi kuruluşların güçlendirilmesinin önemine dikkat çekilmiştir.

Seminerin sonuç bölümünde, denizcilik fakültelerinde zihin sağlığı ve stres yönetimiyle ilgili derslerin müfredata eklenmesi, deniz çalışanlarının “multi-national” çalışma ortamına hazırlanması, gemilerde ayrıştırma ve negatif etiketlemenin önlenmesi, toplu iş sözleşmelerine denizcilerin psikolojik sağlığını ve direncini koruyacak hükümlerin dahil edilmesi ve sektörde psikolojik destek hizmetlerinin erişilebilir hale getirilmesi gerektiği yönünde ortak bir görüş bildirilmiştir. Bununla birlikte, denizciler için rehber kitapçıklar hazırlanması, kamuoyunda farkındalık yaratmak adına etkinlikler düzenlenmesi ve gemilerde fiziksel aktivite ile sosyal etkileşim fırsatlarının artırılması gibi somut öneriler sunulmuştur.

Geleceğe yönelik adımlar arasında, ITF/DAD-DER himayesinde akademisyenler ve denizci kökenli uzmanlardan oluşan bir çalışma grubunun oluşturulması, denizciler için özel bir rehber kitapçık hazırlanması ve sektör paydaşlarının iş birliği ile ücretsiz psikolojik destek sağlayacak bağımsız hizmetlerin geliştirilmesi bulunmaktadır. Ayrıca, iş yerinde baskı, şiddet ve tehdit unsurlarının azaltılması için özel politikalar geliştirilmesi ve denizcilerin daha iyi bir çalışma/yaşam ortamına kavuşmasını sağlayacak yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Bu doğrultuda, farkındalığı artırmaya yönelik seminer, konferans ve benzeri etkinliklerin düzenli olarak sürdürülmesi gerektiği ortak bir karara bağlanmıştır.

Sonuç olarak, deniz çalışanlarının zihin sağlığı ve esenliği, yalnızca bireysel değil, tüm sektörün geleceğini etkileyen kritik bir konu olarak ele alınmalıdır. Denizcilik şirketleri, akademik çevreler ve sivil toplum kuruluşları bu konuda daha fazla sorumluluk alarak, denizcilerin daha sağlıklı ve güvenli çalışma koşullarına kavuşmasını sağlamak için birlikte hareket etmelidir. Bu bildirge, denizcilik sektöründeki tüm aktörleri, deniz çalışanlarının refahı için somut adımlar atmaya davet etmektedir.